Gönderilen titreşimler, büYükLü küÇükLü yazma stilleri, su balonu fırlatmalar, “Tripkolic Gözlerinin Yeşilini Özledim” tadında göndermeli şarkılar, “Yılmaz’ı MSN’den sileceksin” kavgaları… Bir dönem hepimizin, geçmişe dönüp baktığında hem utandığı hem de özlem duyduğu yılları MSN Messenger ile yaşadık. Hayatlarımızdan yavaş yavaş silinmiş olan MSN, ne olmuştu da kapanmıştı?
Facebook’un henüz hayatımıza girmediği, hatta bazı insanların telefonunun bile olmadığı zamanlarda insanların birbirleriyle iletişim kuracakları en eğlenceli platform MSN Messenger’dı.
90’ların sonunda ortaya çıkan ve senelerce insanların hayatının vazgeçilmez pir parçası olan MSN, hayatımızdan yavaş yavaş silindi ve 2013 yılında tamamen kapatıldı.
Önce biraz geçmişi yâd edelim…
Okulda geçirdiğiniz koca bir günün ardından eve gelip, gün içinde hiç konuşmamışız gibi bir de MSN’de saatlerce konuştuğumuz arkadaşlarımız vardı. Dönemin “flörtleşme” yöntemi ise “ne dinliyorum özelliğini aç” kısmını aktif hâle getirerek göndermeli şarkı çalmak ve öpücük animasyonu göndermekti.
şєкιℓℓι иι¢кℓєяℓє ιѕιмℓєяιмιzι ѕüѕℓєя∂ιк ve nedense bazı harfleri büyük bazı harfleri küçük yazarak “havalı” olduğumuzu zannederdik. Titreşim yollayarak karşıdakini darladığımızda “Bu kadar sık titreşim gönderemezsiniz.” uyarısıyla bakışırdık.
Bu kadar nostalji, eski günleri anımsamanıza yettiyse MSN Messenger’ın nasıl ortaya çıktığına bakalım.
90’larda bilgisayar kullananlar için en popüler iletişim aracı e-postaydı. Ancak, anlık mesajlaşmanın keyfinden ve eğlenceden yoksundu. Bunun için bir “anlık mesajlaşma programı”na ihtiyaç vardı.
Ana akım internet hareketi yükselişe geçtiğinde bu ihtiyacı karşılamak için savaşan 4 rakip meydandaydı: AOL Instant Messenger, ICQ, Yahoo! Messenger ve Microsoft MSN Messenger. Şimdi geçmişe dönüp baktığımızda yarışı kimin kazandığı aşikâr.
1999 senesinde MSN Messenger hayatımıza büyük bir hızla girdi.
1999 senesinde ICQ ve AOL, 3 senedir faaliyet gösteriyordu. Temmuz ayında ortaya çıkan MSN Messenger geç bile kalmıştı. Ancak bu geç kalınmışlık zirveye ulaşması için engel değildi.
Çok zekice bir karar alındı ve Microsoft’un Hotmail ile entegre edilmesi planlandı. Bu karar, milyonlarca kullanıcıya anında iletişim sunmak için e-posta hizmetinin popülerliğinden faydalanacaktı.
Maksimum 2 senede, 29 milyondan fazla kullanıcıya ulaştı.
Başlarda yalnızca anlık mesajlaşma hizmeti sunan MSN Messenger, zamanla arayüz özelleştirmeleri ve dosya aktarımını kolaylaştırma gibi işlevler ekleyerek yükseldi.
2001’in başlarında MSN Messenger hizmeti, 29 milyonun üzerinde benzersiz kullanıcısıyla dünya çapında en çok kullanılan anlık mesajlaşma hizmeti olmasını sağladı.
Titreşimler, “smiley”ler, webcam ve dahası…
Arayüzünü kişiselleştirmesinin yanı sıra, şu anda “emoji” dediğimiz, o dönemin “smiley”leri oldukça rağbet görüyordu. Anlık ses kaydı gönderebiliyordunuz, webcam ile görüntülü konuşabiliyordunuz, arkadaşlarınızla eş zamanlı oyun oynayabiliyordunuz, karşınızdakinin dikkatini çekmek için titreşim gönderebiliyordunuz ve hatta ekranlarına “su balonu fırlatan çocuk” gibi animasyonlar yollayabiliyordunuz.
Tüm bu özellikler, o dönem için bir ilk ve olağanüstü bir keyif kaynağıydı. İnsanlar akın akın MSN Messenger kullanmaya yöneliyordu ve saatlerini burada harcıyordu.
Bir devrin çöküşü: MSN Messenger yavaş yavaş kan kaybetmeye başladı.
İsmini Windows Live Messenger olarak değiştiren MSN Messenger, son birkaç revizyonuyla birçok temel işlevi çıkarmıştı. Belirgin hatalar vardı ve güvenliği sorgulanıyordu.
Örneğin, 9.0 sürümüyle şirket, bazı “varsayılan durum” seçeneklerini, web kamerası ayarlarını, hatta hâlâ hepimizin kulaklarında çınlayan efsanevi oturum açma sesini kaldırmıştı.
Skype satın alındığında Windows Live Messenger hızlı bir düşüşe geçmişti.
2012’de Microsoft, Windows Vista ve Windows 7 kullanıcılarını uygulamanın eski bir sürümünden daha yeni bir sürüme yükseltmeye zorladığında ve kısa bir süre sonra Windows XP desteğini tamamen bıraktığında işler daha da kötüye gitti. Bu, Microsoft’un Skype’ı satın almasıyla aynı zamandı.
Sosyal medyanın ve mobil cihazların ortaya çıkmasının önemi de azımsanamaz tabii.
Mobil cihazların ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla insanlar, bilgisayara bağlı kalmadan birbirleriyle iletişim kurmanın farklı yollarını arıyordu ve bunun için platformlar geliştiriliyordu.
Microsoft, iOS, BlackBerry ve Windows Phone dahil olmak üzere birçok büyük platform için Windows Live mobil sürümlerini yayınlamış olsa da (hatta Facebook sohbeti ile entegrasyon eklenmişti), Microsoft’u bu oyunun dışına çıkaran bir dizi faktör vardı.
Skype ile yeni bir strateji geliştirmeye çalıştılar.
Mayıs 2011’de Microsoft, Skype’ı 8,5 milyar dolara satın alacağını duyurdu ve ertesi yılın Kasım ayında Messenger’ın Skype’a taşınacağını öğrendik.
Entegrasyonla, Messenger kullanıcıları hala Skype aracılığıyla arkadaşlarıyla iletişim kurabileceklerdi ancak bu, Windows Live Messenger’ın bağımsız sürümünü sonlandıracaktı.
2013 yılında Messenger, tüm anılarımızla beraber tarihe gömüldü.
Nisan 2013’te Windows, Live Messenger’ı aşamalı olarak kaldırmaya başladı. Eğer iyi kararlar alınabilseydi belki de MSN Messenger bugünün WhatsApp’ı veya Snapchat’i olabilirdi. İşte 15 yıllık bir geçmişin tarihe gömülüşü bu şekilde olmuştu.