Bir zamanlar her cep telefonunun melodisi olan Çılgın Kurbağa, zamanında oldukça popülerdi. Ancak popüler olan bu ses, arkasında büyük bir dolandırıcılık hikâyesine sahipti…
Çılgın Kurbağa, 2000’lerin başında zil sesi dünyasında devrim yaratmıştı. Neredeyse herkesin telefonunda, onun sesini duyabiliyordunuz.
Peki bu çılgın popülerlik nasıl bu kadar hızlı yükseldi ve neden ani bir düşüş yaşadı?
İlk önce bahsi geçen sesi hatırlamanızda fayda var:
Her şey; Daniel adında bir gencin, arkadaşlarıyla eğlenirken motor sesi taklidi yapmasıyla başladı.
Bu basit eğlence, internet üzerinden viral hâle gelerek ani bir popülerlik kazandı. 2004 yılında Çılgın Kurbağa’nın sesi ve karakteri, küresel zil sesi fenomeni olana kadar internette giderek daha fazla yer aldı.
Çılgın Kurbağa’nın sesi, telefonlarda çalan zil sesleri arasında en çok tercih edilenlerden biri hâline geldi.
Çılgın Kurbağa’nın popülaritesini fark eden Jamster, karakterin pazarlama haklarını satın aldı ve agresif bir reklam kampanyası başlattı.
Ancak bu süreç, kullanıcıları yanıltıcı abonelik modellerine iterek onları finansal olarak mağdur etti.
İnsanlar, basit bir zil sesi için nasıl bu kadar para harcayabildiklerini sorgulamaya başladılar.
Reklamlar izlendiğinde birçok kişi, telefonlarında bu “sanat eserini” istedikleri için 3 pound ödemeyi kabul ediyordu. Ancak gerçekte çoğu kullanıcı, Jamster’ın abonelik hizmetinin nasıl iptal edileceğini bile bilmiyordu ve faturaları kabarmaya başladı.
Sorunlar büyüdükçe Jamster, tüketicileri yanılttığı gerekçesiyle soruşturma altına alındı. İnsanlar, yüksek telefon faturalarıyla karşılaşınca panikledi ve sağlayıcılarına şikâyetler yağdırdı.
Bir noktada İngiltere’deki reklam standartları kurulu, Çılgın Kurbağa’nın reklamlarının çocukları hedef aldığı ve abonelik detaylarını yeterince açık seçik belirtmediği gerekçesiyle şirkete ceza kesti.
Jamster bazı müşterilerine geri ödeme yapmak zorunda kaldı ve 40.000 Sterlin para cezasına çarptırıldı.