2013 yılında bilim insanları DNA üzerine data depolayabildiklerini ve bunun teknolojide bir evrim olduğunu açıklamışlardı. Doğal ki çalışmalar burada kalmadı. Artık ise DARPA’dan dayanak alan Brown Üniversitesi araştırmacıları şeker ve amino asit içerenler de dahil olmak üzere bir dizi moleküle bilgi depolamayı başarmış durumda.
Karışımlarında spesifik metabolitlerin varlığı yahut yokluğu, dijital bilgileri kodlamak için gereken 0’ları ve 1’leri temsil ediyor. Araştırmacılar ise bir kütle spektrometresi kullanarak, karışımları yüzde 99 civarında bir doğruluk oranında tahlil edebildiler. Bu yaklaşımın dataları bilgisayar korsanlarına karşı daha az hassas hale getirebileceğini argüman ediliyor. Çok sıcaklık, basınç yahut mekanik kuvvet uygulanan güçlü ortamlarda, moleküler hafızanın elektronik hafızadan bile daha kararlı olabileceğinin altı çiziliyor.
Yaklaşımın ticari olarak uygulanabilir hale gelmesinden evvel ek testlerin ve optimizasyonların gerektiği paylaşılıyor. Günümüzde moleküler bellek, elektronik bilgisayarlardakilere kıyasla daha yavaş. Öte yandan, DNA depolamasından daha düşük gecikme süresi ile moleküler bellek öne çıkıyor. Bu manada DNA, büyük data setleri kodlamakta hala daha üstün olarak kabul ediliyor.